Hava Kirliliğine Genel Bakış

Hava kirliliği, hava kompozisyonunun, canlı ve cansız tüm varlıkları olumsuz yönde etkileyecek şekilde doğal ve/veya yapay yollarla değişmesi olarak tanımlanabilir. Normal şartlarda hava; %78 azot, %21 oksijen, %1 argon ve aşağıda belirtilen diğer gazlardan oluşmaktadır.

BileşenKonsantrasyon (ppm)
Azot780900
Oksijen209400
Argon9300
Karbondioksit315
Neon18
Helyum5,2
Metan1,0-1,2
Kripton1
Hidrojen0,5
Ksenon0,08
Azot dioksit0,08
Ozon0,01-0,04

Havadaki kirlenmenin gerek insan sağlığına, gerekse doğaya zarar verecek hale gelmesi, ortamdaki kirletici unsurların havanın kendini temizleme kapasitesini aşacak düzeyde fazlalaşmasıyla olmaktadır. Havada meydana gelen kirlilik büyük ölçüde zamanla kendisi tarafından giderilebilmektedir. Havaya karışan katı ve sıvı taneciklerin zamanla yer çekimi etkisiyle aşağı doğru süzülerek havadan ayrılması ya da gaz ve buhar halindeki maddelerin oksijen ve ışığın etkisiyle zamanla parçalanarak kaybolması gibi olaylar havadaki kirliliğin kendiliğinden giderildiğinin en güzel örneklerindendir. Ancak kirlenmenin boyutları havanın kendini temizleme imkânlarını aştığından beri hava kirliliği ciddi bir sorun haline dönüşmüştür.

Hava kirliliği insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bir kaynaktan atmosfere yayılan kirleticilerin, insanlar tarafından solunmasıyla birlikte olumsuz etkisi de başlamaktadır. Ulaşım, sanayi ve ısınmada kullanılan yakıtlar hava kirliliğinin başlıca kaynaklarını oluşturmaktadır. Rüzgâr, sıcaklık, basınç ve nem gibi meteorolojik faktörler de bu kirleticilerin taşınmasına, seyrelmesine ve/veya artmasına neden olmaktadır. Hava kirleticilerinin çevreye ve insan sağlığına etkileri kirleticinin tipine, atmosferdeki miktarına, atmosferde kalış süresine bağlı olarak değişir. Bu konularda gerçekleştirilen pek çok çalışmada, hava kirliliğinin başta akciğer ve kalp hastalıkları olmak üzere pek çok olumsuz sağlık etkisinin olduğunu ortaya koymaktadır. 

Hava kirlenmesinde etkiler her ne kadar insan sağlığı öncelikli bir etkilenme olarak alınıyorsa da bütün canlı ve eşyaları ve doğal dengeyi kapsamaktadır. Ancak bu etkiler için kesin bir tanımlama yapılması son derece zordur. Örneğin insanlar için bir kirleticinin etkisi insan yapısına ve alışkanlıklarına büyük ölçüde bağlıdır. Kanser yapıcı maddelerin nasıl ve hangi koşullarda etki gösterdiği kesin olarak bilinmemektedir. Diğer taraftan kirleticilerin birlikte bulunduklarında birbirlerinin etkisini artırması veya azaltması da söz konusudur. Bu nedenle etkiler esas olarak istatistik yöntemlerle belirlenmekte ve bu nedenle bir olasılık söz konusu olmaktadır. Hava kirlenmesinin temel bileşenleri;

olarak ifade edilebilir. Bunların her biri hem karakterizasyon hem de kontrol bakımından son derece karmaşık ve çözümü güç olan sistemlerdir. Diğer taraftan hava kirlenmesinin şehirleşme nedeniyle bölgesel olarak boyutlarının artması yanında global ölçekte ozon tabakası gibi sorunların oluşması hava kirlenmesini günümüzün öncelikli bir çevre sorunu haline getirmiştir. Karmaşık ve çok boyutlu oluşunun yanında hava kirlenmesi su kirlenmesinden farklı olarak kaçınılamayan bir kirlenme türüdür. İnsan bulunduğu bölgeyi terk etmedikçe o havayı solumak zorundadır. 


Kaynaklar
KARPUZCU Mehmet, 2006, Çevre Kirlenmesi ve Kontrolü, Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul
BOZKURT Yavuz, 2013, Çevre Sorunları ve Politikaları, Ekin Yayınevi, Bursa
TECER Lokman Hakan, 2011, Hava Kirliliği ve Sağlığımız, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim, s.15-29
TÜNAY Olcay, ALP Kadir, 1996, Hava Kirlenmesi Kontrolü, İstanbul Ticaret Odası, İstanbul

Paylaş:
Scroll to Top